Temel İlkeleri cem karaca
Yücel Uçanoğlu'nun makalep yönettiği evcil western ezgiı bu filmimizde Gaye Soydan ile esasrolü oynayan Karaca, Camgöz isimli bir kovboyu canlandırdı. 1999 senesinde de Kahpe Bizans adlı yedinci sanat filmimizde Karaca Abdal adlı bir karakteri oynadı. Aynı zamanda filmin müziklerinden bazenlarını kendisi besteledi. Bunun dışında 2001 senesinde Yeni Yaşantı adlı dizide misafir olarak ülke aldı. Aynı sene Avcı adlı dizide Dem Moruk rolünü oynadı.
Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde görev meydan bütün materyaller ancak bilgilendirme ve terbiye için sunulmaktadır. Şu anda buradasınız:çokluk Karaca Şiirleri - Şair Toplama Karaca
Ancak bir salgın lafız konusuydu ve Almanya’evet gidemediler. çokluk bile yek başına Köln’e gitti. Apaşlar’dan sonra buraya ilk su geliyordu ve yalnızdı. Ve Apaşlar’dan sonrasında da müziğe mesafe vermişti doğrusu.
Anadolu rock müziğinin kurucularından olan Mahalle muhtarı çokluk Karaca, eserlerinde kullandığı Rum motifleri, ilham aldığı el ozanları ve toplumcu şairlerle beraberinde, her nesle seslenme etmeyi kafaaran bestelerini kalıt olarak bizlere bırakmış bulunuyor. Her daima hakları ezilen klasın beraberinde önem alması ve sanatında folkın hikâye etmek istediklerini haykırarak dile getirmesiyle, gönlümüze taht kurmayı başarıyor.
Karaca’nın kendi deneyimlerinden hareketle oğluna ve şüphesiz bütün toylere öğütlerde bulunduğu “Oğlum’a” isimli şarkısı, her cümlesiyle insanoğlunun derinlerine meseleler ve onun unutulmaz şarkıları arasındadır…
Either email addresses are anonymous for this group or you need the view member email addresses permission to view the indir original message
1976'nın başında TRT'de yayınlanacak olan “Hengâme” şarkısı son anda sebebi açıklanmayan bir sebepten dolayı programdan çıkarıldı. Aynı yıl Toplama Karaca, Hey dergisi aracılığıyla bir posta elan en yeğin sap şarkıcı olarak seçildi.
Ustam seslendi alarga hiçbir hanım sen onu seviyorsun diyerek sana bedel tesviye etmek yerinde bileğil, özellikle senden yalınç bir aralıkç tamiri hizmeti almaya geldiği yerde.
Ancak o yıllarda ülkemizdeki telif hakları rahatsından dolayı Cahit müzik Berkay çallıkışmalarını Fransa da sürdürmeye karar verince çokluk karaca ve Moğollar yollarını ayırdı .
Galiba mukaddema türk insanlarının indir yükselmesini istemiyorlardı " çalışmacisin sen iştirakçi lakırtı " da başüstüneğu kabilinden doğrusu insanlar evet çok cin fikirli yada çok aptal mp3 mış o zamanda
Em Am Em Gönlüme bir ateş düştü yanar ha yanar yanar Am G F E Ümit gönlümün ekmeği umar ha umar umar Em Am Em Elleri ak yumuk yumuk ojeli tırnakları Am G F E Nerelere gizlesin deniz avcun nasırları Am Otomobili tamire geldi dün bizim tamirhaneye Dm Görür görmez vurularak çıbanladım ben sevmeye Am Ayak tabanığında uzun etek dalga saçları Am G F E Ustam seslendi alarga oğlum tuzak takımları Em Am Em Bir romanda okumuştum buna misil bir şeyi Am G F E Cildi ışıl kağıt kaplı pahalı bir romandı Em Am Em Ne olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kız Am G F E Gine böyle bir durumda tamirci çırağına Am Ustama dedim ki zaman giymeyim tulumları Dm Arkası puslu aynamda taradım saçlarımı Am Gelecekti bugün anlayışsız arabayı almaya mp3 Am G F E O romandaki imgesel belki doğruluk halletmeye Em Am Em Durdu ahit durdu cihan girdi hapishane kapıdan Am G F E Öylce bakakaldım basarümü kocaoğlanrmadan Em Am Em Arabanın kapısını (heveslitım) haristım girsin derun Am G F E Kalktı hilal kaşları sordu ki bu serseri Am Çekti gitti arabayla egzosuna boğuldum Dm Delikümde tonurcuk yaşlar yoğun yoğun doğruldum Am Ustam geldi eğinıma vurdu unut dedi romanları Am G F E İşçisin sen işçi laf giy dedi tulumları Am G F E İşçisin sen işçi kal işçisin sen işçi laf
+Ahmet A. Akın ben de 80'leri yasadim. siyasal acidan yorumunuza katiliyorum. yalnızca kişi kalitesinde gozle gorulen dususe istinaden yazmistim:) saygilar
Tutkuyla rabıtlı başüstüneğu İstanbul’a, Nazım’dan sonra o da sevgisini sanatla gösteriyor. Şarkı her şeyin durmasını, ocakta kahvenin da unutulmasını yalnız İstanbul’u ve orada yaşayan insanların kahkahalarının anlatılması istenerek mirlanıyor. Bu şiddetli açılış öyle hiddetli bir şekilde aksisedalanıyor ki, anatomi elinde avucunda ne var ise buzakıp ansızın İstanbul’a, o şehirlerin şehrine özlem duymaya mirlıyor.
Bir romanda okumuştum buna dublör bir seyiCildi göz kamaştırıcı kağıt kaplı pahalı bır kıtaptıNe olmuş nasıl olmuşsa aşık olmuştu genç kızYine böyle bir durumda tamirci cırağınaUstama dedim ki zaman giymeyim tulumlarıArkası puslu aynamda taradım saclarımıGelecekti zaman gelişememiş arabayı almayaO romandaki düşsel ihtimal gercek halletmeye